TÜRKİYE’DE KORONAVİRÜS (COVID 19) SALGININA İLİŞKİN ALINAN EKONOMİK VE SOSYAL TEDBİRLER

18 Mart 2020 tarihinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan, Koronavirüs salgınının etkilerini azaltmak için hayata geçirilen Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi ve bu pakete istinaden hazırlanan tebliğler ile aşağıdaki ekonomik tedbir ve teşvikler listelenmiştir:

  • Perakende, AVM, demir-çelik, otomotiv, lojistik-ulaşım, sinema-tiyatro, konaklama, yiyecek-içecek, tekstil-konfeksiyon ve etkinlik-organizasyon sektörleri için muhtasar ve KDV tevkifatı ile SGK primlerinin nisan, mayıs ve haziran ödemeleri 6’şar ay ertelenmektedir.
  • Konaklama vergisi kasım ayına kadar uygulanmayacaktır.
  • Otel kiralamalarına ilişkin irtifak hakkı bedelleri ve hasılat payı ödemeleri nisan, mayıs ve haziran ayları için 6 ay süreyle ertelenmektedir.
  • Covid-19 salgınıyla ilgili tedbirlerden etkilendiği için nakit akışı bozulan firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemeleri asgari 3 ay ötelenecek ve gerektiğinde bunlara ilave finansman desteği sağlanacaktır.
  • Kredi Garanti Fonu’na sağlanan destek 25 milyar liradan 50 milyar liraya çıkartılacaktır. Bu kredilerde öncelik gelişmelerden olumsuz etkilendiği için likidite ihtiyacı oluşan ve teminat açığı bulunan firmalar ile KOBİ’lere verilecektir.
  • İhracattaki geçici yavaşlama sürecinde kapasite kullanım oranlarının korunması amacıyla ihracatçıya stok finansmanı desteği sağlanacaktır.
  • Koronavirüs etkisiyle nisan, mayıs ve haziran aylarında temerrüde düşen firmaların kredi siciline ‘’mücbir sebep’’ notu düşülecektir.
  • Esnek ve uzaktan çalışma modelleri daha etkin hale getirilecektir.
  • Kısa Çalışma Ödeneğinden faydalanmak için gereken süreçler kolaylaştırılacak ve hızlandırılacaktır.
  • Telafi çalışma süresi (denkleştirme süresi) 2 aydan 4 aya çıkartılacaktır.
  • Asgari ücret desteği devam edecektir.
  • İç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV oranı yüzde 18’den yüzde 1’e indirilecektir.
  • En düşük emekli maaşı 1.500 liraya yükseltilecektir.
  • 24 Mart 2020 tarihinde düzenlenen Hazine ve Maliye Bakanlığı genel tebliği ile Salgından etkilenen sektörlerde faaliyet gösteren vergi mükellefler mücbir sebep hükümlerinden faydalanması sağlanarak vergi beyan, tahakkuk ve ödeme süreleri uzatılmıştır. Buna göre nisan, mayıs ve haziran aylarında verilmesi gereken muhtasar ve KDV beyannamelerinin verilme süresi 27 Temmuz 2020 günü sonuna ertelenmiştir.
  • Beyannamelere istinaden tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri ise altışar ay uzatılmıştır. Ödemelerin ekim, kasım ve aralık aylarının son haftası içerisinde yapılması kararlaştırılmıştır.

19 Mart 2020 tarihinde Türkiye Bankalar Birliği tarafından bankalara tavsiye niteliğinde aşağıdaki kararlar alınmıştır.

  • Kaynak imkanları ve kredi limiti dikkate alınarak, kurumsal firmaların, KOBİ’lerin ve bireysel kesimin kredi taleplerinin hızlıca değerlendirilmesi ve karşılanması,
  • Krediye erişim imkanlarının ve kredi koşullarının iyileştirilmesi,
  • Kredi kanallarının açık tutulması,
  • Vade, ödeme, taksit ödeme ve teminat koşullarında esneklik sağlanması,
  • Yapılandırma taleplerinin kısa sürede sonuçlandırılması.

İş bu tavsiye kararlarının ardından kamu bankaları başta olmak üzere birçok mevduat ve katılım bankası borç erteleme ve kolay kredi paketleri açıklamıştır. Örneğin; Ziraat, Vakıf ve Halkbank 31 Martta ödenmesi gereken taksit, faiz ve anapara ödemelerini ertelemiş, ödemesiz dönem ve ilave süre tanınarak uygun vadede mevcut kredilerin yapılandırılacağını açıklamış ve firmalara 3 aylık personel maaş gideri kadar ek limit tanımlamıştır.

  • Salgının yayılmasının önlenmesi amacıyla alınan idari ve sosyal tedbirlere ise maddeler halinde kısaca değinilecektir. Ayrıntılı bilgi madde sonlarındaki linklerden edinilebilir:
  • Adliyelerde ve Bölge Adliye Mahkemelerinde adli hizmetlerin yeteri kadar hakim-savcı ile yürütüleceği şekilde nöbet sistemine geçilmesine karar verilmiştir. https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/adalet-bakani-gul-adliyelerde-nobet-sistemine-gecildi/1775686
  • 22 Mart’ta, Cumhurbaşkanlığı kararıyla nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç tüm icra ve iflas takipleri 30 Nisan’a kadar durdurulmuştur.
  •  Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan genelgeyle kamu kurum ve kuruluşlarında; dönüşümlü, esnek ve uzaktan çalışmaya izin verilmiştir.
  •  Türkiye Bankalar Birliği‘nin bankalara yaptığı öneri üzerine birçok banka çalışma saatlerinin 23 Mart 2020’den itibaren 12.00-17.00 arası olacağını açıklamıştır.
  • Açık ve kapalı tüm cezaevlerindeki görüşler, cezaevlerindeki aile görüş odalarının kullanımını, cezaevleri arasındaki nakillerin iki hafta süreyle ertelendiğini, bakanlığa bağlı kurumlara girenlerin ateşlerinin ölçüleceğini açıklanmıştır.
  • Türkiye genelinde noterlerde nöbetçi noterlik uygulamasına geçilmiştir. Noterle ilgili işlemlerinizde gideceğiniz noterin nöbetçi olup olmadığını aşağıdaki linkten kontrol edebilirsiniz. https://portal.tnb.org.tr/Sayfalar/NobetciNoterBul.aspx
  • 68 ülke ile karşılıklı uçuş yasağı uygulamasına geçilmiştir. Uçuş yasağı alınan ülkelerin listesini aşağıdaki linkten kontrol edebilirsiniz.  https://www.uab.gov.tr/basin-aciklamalari/ucus-yasagi-olan-ulke-sayisi-68-e-yukseldi
  • Diyanet İşleri Başkanlığı, cuma namazı başta olmak üzere camilerde cemaat hâlinde namaz kılınmasına ara verildiğini fakat ezanların okunacağını ve camilerin açık bulundurulacağını açıklamıştır.
  • Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle her türlü bilimsel, kültürel, sanatsal ve benzeri toplantılar ve ya aktiviteler Nisan ayı sonuna kadar ertelenmiştir.
  • Lokanta, restoran, pastane vb. işyerlerinin müşterilerin oturmasına müsaade edilmeyecek şekilde sadece gel-al ve paket servis şeklinde hizmet vereceği; 65 yaş ve üstü, ayrıca kronik rahatsızlığı olan kişilerin ikametlerinden dışarı çıkmaları; park, bahçe gibi açık alanlarda dolaşmalarının sınırlandırıldığını açıklandı.
  •  İçişleri Bakanlığı, yayımladığı genelgeyle marketlerin 09.00-21.00 arası hizmet vereceğini, aynı anda alışveriş yapacak müşteri sayısının müşteriye hizmet sunulan toplam alanın onda biri kadar olabileceğini açıkladı. Ayrıca şehir içi ve şehirlerarası ulaşım yapan toplu taşıma araçlarının kapasitesinin %50’si oranında yolcu kabul edebileceğini açıklandı.
  • 16 Mart’tan itibaren ilkokul, ortaokul ve lise eğitimine 1 hafta, üniversite eğitimine ise 3 hafta ara verileceği; 23 Mart’tan itibaren uzaktan eğitimle televizyon ve internet ortamından eğitim öğretime devam edileceği açıklandı. İlgili uygulamanın bir süre daha devam etmesi öngörülmektedir.

NG NET GROUP OLARAK; TÜM MÜŞTERİ, MÜVEKKİL VE ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZA, YAŞADIĞIMIZ BU OLAĞANDIŞI SÜRECİ EN AZ KAYIPLA ATLATMALARINI DİLER, SAĞLIKLI BİR GELECEK TEMENNİ EDERİZ.

KORONAVİRÜS (COVID 19) KAPSAMINDA KOLAYLAŞTIRILAN KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ UYGULAMASI

Koronavirüs (COVID-19) Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi (küresel salgın) olarak ilan edilmiştir. Salgının yayılması ülkelerin ekonomik ve sosyal olarak olumsuz etkilemiş, pek çok ülkede sokağa çıkma yasağı uygulanmış ve ekonomik hayat durma noktasına gelmiştir. Tedbirler kapsamında birçok işletme ekonomik olarak sıkıntılı bir sürecin içerisine girmiştir. Mevzuatımızda, bu tür durumlar için başvurulacak tedbirlerden biri olan Kısa Çalışma Ödeneğine bu süreçte öne çıkmış, tekrar gündeme gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın 18.03.2020 tarihli Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi açıklamasında bahsettiği Kısa Çalışma Ödeneği şartlarının kolaylaştırılacağı ve daha çok işletmenin bu haktan faydalanmasının önünün açılacağı şeklinde beyanını ardından, İşkur’dan yapılan açıklamada Covid-19 sebebiyle kısa çalışma ödeneğine başvuru yolunun mümkün olduğunu ayrıca buna ilişkin hızlandırıcı tedbirler aldığını 23.03.2020 tarihinde duyurulmuştur.

Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak önemli ölçüde azaltılması veya işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen geçici olarak durdurulması hallerinde, işyerinde üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma yapılabilir. Belirtilen üç aylık sürenin virüsün yayılma hızı ve işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanacağı sürenin üç aydan daha uzun sürebileceği ihtimaline karşı Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle uzatılacağı öngörülmektedir. Faaliyetin kısmen durması uygulamada haftalık çalışma süresinin en az 1/3 oranında azalması olarak kabul görmektedir.

Bu Kanuna göre sigortalı sayılan kişileri hizmet akdine tabi olarak çalıştıran işveren, kısa çalışma talebini, derhal gerekçeleri ile birlikte Türkiye İş Kurumuna, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya bir yazı ile bildirir. Talebin uygunluğunun belirlenmesine ilişkin usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların da görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir. Kısa çalışma halinde İşsizlik Sigortası Fonundan kısa çalışma ödeneği ödenir.

İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi gerekir. Günlük kısa çalışma ödeneği; sigortalının son oniki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, 4857 sayılı Kanunun 39 uncu maddesine göre 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçemez.

Kısa çalışma ödeneğinden yararlananlara ait sigorta primlerinin aktarılması ve sağlık hizmetlerinin sunulmasına ilişkin işlemler 5510 sayılı Kanunda belirtilen esaslar çerçevesinde yürütülür. Kısa çalışma ödeneği olarak yapılan ödemeler başlangıçta belirlenen işsizlik ödeneği süresinden düşülür. Zorlayıcı sebeplerle kısa çalışma yapılması halinde, kısa çalışma ödeneği ödemeleri 4857 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinin (III) numaralı bendinde ve aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra başlar. Bu maddede yer alan kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatmaya ve işsizlik ödeneğinden mahsup edilip edilmeyeceğini belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir.(1) İşverenin hatalı bilgi ve belge vermesi nedeniyle yapılan fazla ödemeler, yasal faizi ile birlikte işverenden tahsil edilir.

30/6/2020 tarihine kadar geçerli olmak üzere, yeni Koronavirüs (Covid-19) kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma başvuruları için, ek 2 nci maddenin üçüncü fıkrasında işçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için öngörülen hizmet akdinin feshi hariç işsizlik sigortası hak etme koşullarını yerine getirmesi hükmü, kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan son üç yıl içinde 450 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödenmiş olması şeklinde uygulanır. Böylelikle son 120 gün hizmet akdine tabi olma şartı 60 güne, son 3 yıl içinde en az 600 gün prim ödemiş olma şartı 450 güne düşürülmüştür.Başvurular 23.03.2020 tarihinden itibaren Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri ve Hizmet Merkezlerince özel olarak oluşturulan elektronik posta adreslerine gerekli belgeler gönderilmek suretiyle yapılabilecektir. https://www.iskur.gov.tr/isveren/kisa-calisma-odenegi

Başvuruların başvuru merkezlerine gidilmeden, ayrıca evrak ve kırtasiye işleriyle uğraşmadan doğrudan elektronik ortamda yapılmaya başlaması; hem evden çalışan işletmeler hem de başvuruyu işleme alan idare kurumları açısından büyük kolaylık, ve aynı zamanda salgının yayılmasının önünde bir tedbir olarak olumlu bir gelişmedir.

İşçinin Kısa Çalışma Ödeneğinden Yararlanabilmesi İçin;

  • İşverenin kısa çalışma talebinin iş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu uygun bulunması,
  • Kısa çalışmaya tabi tutulan işçinin kısa çalışmanın başladığı tarihte çalışma sürelerini ve prim ödeme şartlarını sağlamış olması (Covid-19 etkisiyle yapılan kısa çalışma başvurularında, son 60 gün hizmet akdine tabi olmak kaydıyla son 3 yıl içinde 450 gün prim ödemiş olması),
  • İş müfettişlerince yapılacak inceleme sonucu kısa çalışmaya katılacaklar listesinde işçinin bilgilerinin bulunması gerekmektedir.

İşveren bildirimde; genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerin işyerine etkilerini ve zorlayıcı sebebin ne olduğunu, İşyerinin unvanını, adresini, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikayı ve sosyal güvenlik işyeri sicil numarasını, varsa iddiasını kanıtlayıcı somut belgeleri belirtmek zorundadır.

Kısa çalışma uygulamasından yararlanmak için asgari çalışan sayısı şartı yoktur.

Bu koşulu taşımayanlar, kısa çalışma süresini geçmemek üzere son işsizlik ödeneği hak sahipliğinden kalan süre kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya devam eder. Bu madde kapsamında kısa çalışma uygulamasından yararlanabilmek için, iş yerinde kısa çalışma uygulanan dönemde 4857 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (II) numaralı bendinde yer alan sebepler hariç olmak kaydıyla işveren tarafından işçi çıkarılmaması gerekir. Bu madde kapsamında yapılan başvurular, başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde sonuçlandırılır. Bu madde kapsamında yapılan başvuru tarihini 31/12/2020 tarihine kadar uzatmaya ve birinci fıkrada belirlenen günleri farklılaştırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.

COVİD-19 Salgını Sebebi ile İşveren Tarafından Alınacak Hukuki Önlemler Kapsamında Yıllık İzin (Ücretli –Ücretsiz) Değerlendirilmesi

1.Yıllık Ücretli İzin Hakkı ve Kullanımı

Yıllık izin veya 4857 sayılı İş Kanunu’ndaki adı ile yıllık ücretli izin, aynı işverene bağlı işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az 1 yıl çalışmış olan işçilere bir sonraki hizmet yılında kullanılmak üzere verilen ücretli izindir.

Yıllık ücretli izin 4857 sayılı İş Kanunu’nun m.53 ila m.62 arasında düzenlenmiş olup, işçi veya işveren tarafından yıllık izin hakkının kullanılmasından vazgeçilemeyeceği hüküm altına alınarak kullanımı zorunlu kılınmıştır. Kanun koyucu, yıllık ücretli iznin kaç günlüğüne ve ne şekilde kullanılacağına ilişkin de düzenlemeler getirmiştir.

                YILLIK ÜCRETLİ İZİN HAKKI VE İZİN SÜRELERİ  

Madde 53 – İşyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış̧ olan isçilere yıllık ücretli izin verilir.

Yıllık ücretli izin hakkından vazgeçilemez.

Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya kampanya işlerinde çalışanlara bu Kanunun yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.

İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;

 a) Bir yıldan beş̧yıla kadar (beşyıl dahil) olanlara ondört günden,

 b) Beş̧yıldan fazla on beş̧yıldan az olanlara yirmi günden,

 c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden,

Az olamaz. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/5 md.) “Yer altı işlerinde çalışan isçilerin yıllık ücretli izin sureleri dörder gün arttırılarak uygulanır.”

Ancak onsekiz ve daha küçük yastaki isçilerle elli ve daha yukarı yaştaki isçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi günden az olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

 YILLIK ÜCRETLİ İZNİN UYGULANMASI

            Madde 56 – Yıllık ücretli izin işveren tarafından bölünemez.

Bu iznin 53 üncü maddede gösterilen süreler içinde işveren tarafından sürekli bir şekilde verilmesi zorunludur.

(Değişlik üçüncü̈ fıkra: 14/4/2016-6704/16 md.) Ancak, 53 üncü maddede öngörülen izin süreleri, tarafların anlaşması ile bir bölümü on günden aşağı olmamak üzere bölümler hâlinde kullanılabilir.

4857 sayılı İş Kanununun 53 üncü maddesi uyarınca, 25391 sayılı Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği ile işverenlerce işçilere verilecek yıllık ücretli izinlerin usul ve esasları belirlenmiştir. Söz konusu yönetmeliğin 10.maddesi gereğince, işverenlere toplu yıllık izin kullandırma hakkı tanınmıştır. Şöyle ki,

TOPLU İZİN

Madde 10 — İşveren veya işveren vekili Nisan ayı başı ile Ekim ayı sonu arasındaki süre içinde, işçilerin tümünü veya bir kısmını kapsayan toplu izin uygulayabilir.

Bu uygulamaya gidildiğinde, izin kurulu izin çizelgelerini, toplu izne çıkacak işçiler aynı zamanda izne başlayacak ve Kanunun 53 üncü maddesindeki izin sürelerine ve yol izni isteklerine göre her işçinin izin süresinin bitimini gösterecek biçimde düzenler ve ilan eder.

Toplu izin dönemleri, bu dönemlerde henüz yıllık ücretli izin hakkını kazanmayan işçileri de kapsayacak şekilde belirlenebilir. Şu kadar ki, ertesi yıl veya yıllarda bu toplu izin yönteminin uygulanmaması halinde, bu durumda olanların gelecek yıllık ücretli izne hak kazanacakları tarih, genel esaslara göre belirlenir.

COVİD-19 Virüs Salgını Sebebiyle İşverenin İşçiyi Yıllık Ücretli İzne Çıkarması Mümkün müdür?

Yukarıdaki yönetmelik metninden de anlaşıldığı üzere, yıllık izin kullanımında işveren işin niteliğini ve piyasa koşullarını göz önünde bulundurarak Nisan ayı başı ile Ekim ayı sonu arasında belirlenen herhangi bir tarihte işçiyi yıllık izine çıkarabilir. Yıllık izin kullanımında, işveren belirleyici olup, işçi istemese dahi işveren yıllık izin kullandırma hakkına sahiptir.

2. ÜCRETSİZ İZİN HAKKI VE KULLANIMI

4587 sayılı İş Kanunu’nda ücretsiz yol izni ve analık izni düzenlenmiş olup, uygulamadaki ücretsiz izin hakkına ilişkin herhangi bir kanuni düzenleme bulunmamaktadır. Ücretsiz izin hakkı, Yargıtay İçtihatları ile hukukumuza yerleşmiş olup , “tarafların ücretsiz izin konusunda anlaşmaları halinde, ücretsiz izin süresince iş sözleşmesinin askıda kalacağı” esası benimsenmiştir. Ücretsiz izin süresi boyunca, iş akdi askıya alınmaktadır. Diğer bir tabir ile, işçi çalışmamakta, işveren de işçiye ücret ödememektedir.

İşçi ve işveren arasında akdedilen iş sözleşmesinde, ücretsiz izin hakkına ilişkin herhangi bir düzenleme yer alıyorsa, öncelikle bu düzenleme esas alınacaktır. Eğer iş sözleşmesinde ücretsiz izin hakkına ilişkin herhangi bir düzenleme yer almıyor ise, işçi ve işveren karşılıklı rıza ilişkisine dayanarak kendi aralarında ücretsiz izin konusunda anlaşabilirler.

Ücretsiz izin hakkının kullanımı, tarafların anlaşması ile mümkündür. İşverenin, işçiyi tek taraflı iradesi ile ücretsiz izne çıkarması hukuken mümkün değildir. Öte yandan, ücretsiz izin hakkının kullandırılması 4587 sayılı İş Kanunu’nun 22. Maddesi gereğince, “çalışma şartlarında esaslı değişiklik” teşkil etmekte olup, işçiye yazılı olarak bildirilmesi gerekmektedir.

            ÇALIŞMA KOŞULLARINDA DEĞİŞİKLİK VE İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ

Madde 22-İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu isçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve isçi tarafından altı işgünü̈ içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler isçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir nedene dayandığını veya fesih için başka bir geçerli nedenin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 inci madde hükümlerine göre dava açabilir.

Taraflar aralarında anlaşarak çalışma koşullarını her zaman değiştirebilir. Çalışma koşullarında değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi ücretsiz izin uygulaması Yargıtay İçtihatları ile getirilmiş olup, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/22908 E. sayılı dosyasında ücretsiz izin uygulamasının tanımını aşağıdaki gibi yapmıştır:

            “İşçilere ücretsiz izin kullandırılması istisnai bir uygulamadır ve iş hukukunda feshin son çare olarak kabul edilmesine bağlı olarak ancak fesihten önce başvurulabilecek bir yöntemdir. Çalışma koşullarında Esaslı değişikliğe yol açacağından ancak işçinin rıza göstermesi ile geçerli bir uygulama halini alabilir. İşçinin rızası dışında ücretsiz izin kullandırılması iş akdinin feshi olarak kabul edilmekte ve kıdem-ihbar tazminatlarının ödenmesini gerektirmektedir.”

COVİD-19 Virüs Salgını Sebebiyle İşverenin İşçiyi Ücretsiz İzne Çıkarması Mümkün müdür?

İşverenin tek taraflı iradesi ile işçiyi ücretsiz izine çıkarması mümkün değildir. İşçinin ücretsiz izine açık rızası yok ise, geçersiz ve haksız fesih hükümlerini doğuracaktır. Ancak işveren ücretsiz izin uygulamasının esaslı ve gerekli olduğu kabul edildiğinde, söz konusu işlem geçerli fesih hükümlerini doğuracaktır. İşverenin bu eyleminin geçerli fesih hükümlerini doğurması, işçinin kıdem ve ihbar tazminatını almasına engel değildir.